Anne-babalara “Çocuğunuzu yetişkinlik çağında nasıl görmek istersiniz?” sorusunu sorduğumuzda alınan cevaplar, genelde benzer görüşleri kapsıyor: Başarılı, sosyal iletişimi güçlü, hümanist, ne istediğini bilen, özgüven sahibi, kendini iyi ifade edebilen, yeteneklerini ön plana çıkartabilen, mutlu, yaşadığı çevreye uyum sağlayabilen... Elbette bu soruya bizler bir eğitimci olarak paralel cevaplar vereceğiz.
Anne-babaların ve eğitimcilerin ideal insan tanımına yaklaşan kişiler yetiştirebilmeleri için çocuklarına küçük yaşlarda kazandırmaları gereken bazı değerler vardır. Bu değerler, çocuğun yetişkinlik yaşantısında önemli bir yere sahiptir; çünkü bu değerler, aynı zamanda huzurlu, mutlu ve başarılı bir yaşantının da temel anahtarlarıdır.
İdeal yetişkin tanımında yer alan becerilerin kaynağındaki değerlerden biri de “sorumluluk bilinci”dir. Yaptığı işi sonuna kadar götüren ve yapmakta olduğu bir davranışın olası sonuçlarına katlanmayı göze alan çocuğa “sorumlu çocuk” gözüyle bakabiliriz.
Çocuğumuza sorumluluk bilincini kazandırmak küçük yaşlara uzanan oldukca uzun bir süreçtir. Bu uzun süreç, sorumluluğu bir değer yapmıştır. Sorumluluk duygusu bize doğuştan verilen bir değer değildir. Ancak sorumluluk sahibi olmayı öğrenme pek çok kişinin sandığından daha erken bir yaşta başlar. Bir bebek dünyaya geldiği ilk andan itibaren çevresinde sezinlediği olaylardan etkilenir. Anne-babanın özenli yaklaşımları, bebeğin ihtiyaçlarına karşı gösterdikleri duyarlılıkları, bebeğin gereksinimlerini zamanında karşılamaları ile gelişmeye başlayan sorumluluk duygusu, ebeveynlerin çocuklarının yaşlarına uygun bazı görevleri vermesiyle de yerleşmeye başlar ve bir bilinç haline gelir.
Sorumluluğu bir değer olarak çocuklara nasıl kazandıracağımız konusuna geçmeden önce, sorumluluğun ne olduğunun iyi anlamamız gerekir.
Sorumluluk: Kurallara uyma, tercihlerin ya da seçimlerin sonucuna katlanma, başka insanlara ve onların haklarına saygı gösterme olarak ele alınabilir. Ancak sorumluluk, başkalarının söylediği her şeyi yerine getirme olarak da düşünülmemelidir. Anne-babasının, öğretmeninin ya da çevresindeki herhangi birinin söylediklerini yerine getiren bir çocuğa, sorumlu çocuk, gözüyle bakamayız. Bu şekilde davranan bir çocuk, gerektiğinde, öncelik vermesi gereken konuların ayrımını yapamaz. Örneğin; ertesi gün okulla ilgili bir görevi yerine getirmesi gerekirken, akşam gezmeye giden bir çocuk okula karşı sorumluluğunun aksamasına sebep olurken; şeker hastası bir çocuğun arkadaşlarını kıramayıp, ikram edilen şekeri yemesi de, kendisine karşı sorumluluğunun gelişmediğine bir işarettir. Yukarıda belirtilen örneklerdeki davranışlar, kayıtsız bir uyum olarak değerlendirilebilir. Ancak, bizim istediğimiz davranış modeli bu da değildir.
Sorumluluk Bilinci Nasıl Kazandırılır?
Çocuğumuzdan beklentilerimizin gerçekleşmesi durumuna göre onun sorumluluklarını yerine getirmeyi öğrendiğini ya da öğrenemediğini düşünürüz. Eğer beklentilerimize uygun davranışlar ortaya çıkmamışsa sorumluluk kazandırma sürecini gözden geçirmek gerekir. Elbetteki bu süreç her eve, her anne babaya göre farklı yaşanacaktır. Çünkü sorumluluğun gelişimi çocuktan çocuğa değişiklik gösterir. “Her çocuk aynı zamanda aynı sorumlukları alır.” diyemeyiz. Çocukların kişilik özellikleri, fiziksel yapıları mutlaka dikkate alınmalıdır. Ancak burada önemli olan anne-babanın, çocuğunun işini yapmayı bırakması ve kendi işini kendisinin yapması konusunda ısrarcı davranabilmesidir. Anne-babalar, çocuklarının yapabilecekleri şeyleri kendileri yaparak, yaşamları boyunca ihtiyaç duyabilecekleri karar verebilme, seçim yapabilme, girişken davranabilme gibi becerilerin gelişimini de engellemiş olurlar. Kişisel farklılıklar söz konusu olsa da, sorumluluk kazandırmaya yönelik her sürecin “temel” ve “değişmez” öğeleri vardır.
Bilgilendirme: Çocuğun davranışında istenen değişimin gerçekleşebilmesi için önce çocuğun bu değişim hakkında bilgilendirilmesi gerekir. Çocuğun bu değişimi bir ihtiyaç olarak görebilmesi için, nedenleri hakkında bilgi vermek önemlidir. Kuralların neden konduğu ve sorumluluğun önemi anlatılmalıdır. Çocuklar, niçin bazı işleri yapmak zorunda olduklarını anlar ve bilirlerse, ne zaman ailelerine yardımcı olmaları gerektiğini, ne zaman bağımsız davranabileceklerini de öğrenmiş olurlar.
Takip: Bilgilendirmeden sonra, çocuğun söz konusu davranışı gösterebilmesi için ona bir süre tanınması gerekir. Bu süre içerisinde yapılan takip sonucunda sorumlu davranışın ortaya çıkıp çıkmadığına, ne sürede ortaya çıktığına, hangi zamanlarda davranışın yapıldığına-yapılmadığına dikkat edilmelidir.
Geri bildirim: Belli bir süre sonra gidişat hakkında bilgilendirmek gerekir. Eğer istenen sorumlu davranışın sayısında artış varsa uygun pekiştireçlerle motive edilmeli, eğer beklenen sorumlu davranışın ortaya çıkmasında sıkıntılar varsa, bu sıkıntılar ve olası nedenlerinin çocukla paylaşılması gerekir.
Hatırlatma: İstenen davranış eğer gerçekleşmiyorsa yeniden hatırlatma sürecine gidilmelidir. Yeniden bilgilendirme ile başlayan bu süreç, davranış oturana kadar devam etmelidir.
Yukarıda anlatılan bu öğeler, sadece sorumluluk kazandırma sürecine ait değildir; temel alışkanlıkların oturmasında, kuralların belirlenmesinde, kısaca yaşantımızı düzenleyecek her türlü önlemde bulunması gereken öğelerdir ve ancak kararlı ve sabırlı bir tutumla yaklaşıldığında davranışın oturması sağlanabilir.
Eğer çocuğunuzun sorumluluk düzeyi sizleri meraklandırıyorsa, çocuğunuzdan ne tür beklentileriniz olduğunu ve çocuğunuzun bunun ne kadarını gerçekleştirebildiğini şu başlıklar altında değerlendirebilirsiniz:
- Benim çocuğumdan beklentilerim neler?
- Öğretmenlerinin beklentileri neler?
- Çocuğumun gösterdiği davranışlar, bunlardan ne kadar farklı?
- Çocuğumun bu davranışları onun yaşantısını olumsuz yönde etkiliyor mu? (Ders başarısı düşük mü, arkadaş ilişkileri kötüye mi gidiyor, unuttuğu sorumlulukları nedeniyle sürekli kaygılı mı, sık sık çatışmalara mı giriyor?)
- Çocuğumun bu davranışları başkalarının haklarını engelliyor mu?
Geleceğe sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmek dileğiyle…
YAPA Çekmeköy Anaokulu Rehberlik Birimi
Okul öncesi dönem, çocuğun besinlere karşı pozitif davranışl [...]
28 Nisan 2019Anne-baba olmak, bir insanın yaşam süreci içerisinde vereceğ [...]
12 Ağustos 2017 CumartesiYarıyıl tatili, bir dönem boyunca sorumluluklarını yerine ge [...]
18 Ocak 2018 Perşembe